Tahliye Anlaşması

Arabuluculuk kurumunun hukuku uygulamamıza getirdiği yeniliklerden biri de ihtiyari arabuluculuk ile yapılan tahliye anlaşmasıdır. Kira kontratlarında son dönemde ev sahipleri tarafından sıklıkla istenen tahliye taahhütnamesinin yerini alması beklenmektedir. Tahliye anlaşmasının avantajları ve tahliye taahhütnamesinden farkları aşağıdaki gibidir.

Kesin Hüküm niteliğindedir:
Arabuluculukta yapılan tahliye anlaşmaları, Sulh Hukuk Mahkemesinden icra edilebilirlik şerhi aldıklarında kesinleşmiş bir mahkeme kararı gibi direkt icraya konulabilirler.

Oysa tahliye taahhütnamesi ev sahibi tarafından icra konulduğunda kiracı itiraz ederse, uyuşmazlık İcra Hukuk Mahkemesince çözüme bağlanmak üzere yargılama konusu yapılabilmektedir. Bu yargılama sonundaki olası istinaf incelemeleri ise tahliye sürecini 1 yıl kadar uzatabilmektedir.

İtiraz hakkı kural olarak bulunmamaktadır:
Tahliye taahhütnameleri, taahhütname üzerindeki olası eksiklikler, ve yanlışlıklar sebebiyle kiracı tarafından itiraza konu edilebilmektedir. Ayrıca bazı kiracılar zaman kazanmak amacıyla olası risklerini de göze alarak taahhütname üzerindeki imzalarına dahi itiraz edebilmektedir. Bu durum da tahliye sürecinin uzamasına neden olmaktadır. Tahliye anlaşmasında kiracının böyle bir itiraz hakkı bulunmamaktadır.

Süre sınırlaması yoktur:
Tahliye taahhütnamesinde, kiracının taahhüt ettiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde tahliye taahhüdüne dayalı icra takibi başlatılmalıdır. Ev sahibi ya da vekili tarafından bu süre kaçırıldığında, tahliye taahhütnamesi geçersiz hale gelmektedir.

Özel nitelikli veri işleyen sağlık sektörüne özel KVKK danışmanlığı

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununda 3 tip kuruluş için Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemine (Verbis) kayıt zorunluluğu bulunmaktadır.

  1. Yıllık bilanço toplamı 100.000.000TL ve üzerinde olan işletmeler
  2. Bilanço büyüklüğüne bakılmaksızın çalışan sayısı 50den fazla olan işletmeler
  3. Bilanço büyüklüğü ve çalışan sayısına bakılmaksızın özel nitelikli kişisel veri işleyen işletmeler

Kanunda kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veri olarak sayılmaktadır. Bu maddeye göre sağlık verisi işleyen tüm işletmelerin VERBİS kaydı oluşturmaları zorunludur.

Sağlık verisi işleyen işletmeler bu sayılanlarla sınırlı olmamak üzere hastaneler, özel klinikler, muayenehaneler, eczaneler, tahlil laboratuvarları ve hatta duruma göre güzellik merkezleridir. Bu işletmeler, özel nitelikli kişisel veri işledikleri için, VERBİS kayıtları dışında, kanunda öngörülen özel nitelikli kişisel veri işleme prosedürlerine uymak zorundadırlar. Konu ile ilgili olarak Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından hazırlanmış rehbere buradan ulaşabilirsiniz.

Kurulum ve Danışmanlık Hizmetlerimiz

  • VERBİS kayıt sisteminde veri sorumlusu için kayıt oluşturulması
  • VERBİS kayıt sisteminde sicile kayıt işlemlerinin yapılması (bildirim oluşturulması)

Bu iki aşama kurum tarafından bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla düzenlenecek cezaların önüne geçilmesi açısından önemlidir. Söz konusu bildirim yapılmadığında kurum tarafından 2025 yılı için 272.380TL ile 13.620.402TL arasında idari para cezası uygulanmaktadır. Güncel idari ceza tutarlarına buradan ulaşabilirsiniz.

VERBİS kayıtlarının oluşturulması (bildirim yükümlülüğü) yanında işletmeler için aydınlatma yükümlülüğü, vergi güvenliğinin sağlanması, kurum kararlarının yerine getirilmesi gibi yükümlülükler de bulunmaktadır. Bunlar yerine getirilmediği taktirde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından ceza tablosunda belirtilen ek idari para cezaları kesilebilmektedir. İşletmenin karşılaşabileceği sorunlar yalnızca kurumca kesilen cezalar değildir. İşletmenin (işletme çalışanının)  KVKK’ya uygun olmayan bir davranışı nedeniyle kişisel verisi korunmayan bir müşteri, çalışan, tedarikçi ve benzeri kişinin şikâyeti üzerine kurum tarafından ek cezalar kesilebilmekte, işletme tazminat davlarıyla karşılaşabilmektedir.

Danışmanlık hizmetimiz kapsamında VERBİS kayıtları tamamlandıktan sonra işletmenin faaliyetlerini KVKK’ya uyumlu şekilde sürdürebilmesi için işletmeye özel veri işleme protokolü geliştiriyoruz. Bu protokolün kurum kültürü haline gelmesi için de yönetici eğitimi, çalışan eğitimi, iç denetim, hata ayıklama, sürdürülebilirlik sağlama şeklinde paket program sunuyoruz.

KVKK Sertifika

Site Yönetimi Hukuk Müşavirliği

Site yönetimi, birçok hukuki sorumluluk ve yükümlülükleri de içeren karmaşık bir süreçtir. Hukuki destek, site yöneticilerinin ve site sakinlerinin haklarını ve çıkarlarını korumak, yasal zorunluluklara uygun hareket etmek ve potansiyel hukuki riskleri azaltmak için önemlidir.

Yönetimde Hukuki Danışmanlık:

Site yönetimi için bir avukattan destek almak, site yöneticilerinin yasa ve yönetmeliklere uygun hareket etmelerine ve potansiyel hukuki sorunları önceden belirlemelerine yardımcı olacaktır. Site yönetiminin anlaşmalı avukatından alacağı destekler aşağıdaki gibidir. Bu destekler ileride oluşacak davaları önlemeye yönelik olacaktır.

  • Genel Kurul’un usulüne uygun şekilde yapılmasına yardımcı olmak
  • Sitenin tedarikçi firmalarla (güvenlik, ilaçlama, peyzaj düzeni) olan sözleşmelerinin gözden geçirilmesi
  • Sitenin bordrolu çalışanları ile olan ilişkilerini iş hukuku anlamında yönetmek
  • Kat maliklerinin sitenin yönetim planına uygun şekilde davranmalarına yönelik olarak yöneticinin hak ve sorumluluklarını hatırlatmak

Anlaşmazlık Çözümü:

Sitedeki sakinler arasında veya site yönetimi ile sakinler arasında anlaşmazlık durumlarında, hukuki süreçler ve anlaşmazlık çözüm yöntemleri konusunda hukuki danışmanlık almak önemlidir. Bu aşamada site avukatı size aşağıdaki durumlarda yardımcı olacaktır.

  • Kat malikleri tarafından ödenmeyen aidatların icra takibi
  • Site bordrolu çalışanlarıyla karşılaşılacak davalarda sitenin iş mahkemesi nezdinde temsil edilmesi
  • Belediyeler ve diğer çeşitli kamu kurumları ile karşılaşılabilecek idare hukukunu ilgilendiren davalarda sitenin temsil edilmesi
  • Sitenin tedarikçisi olan şirketlerle olan alacak, tazminat davalarında sitenin temsil edilmesi
  • Site yönetimi ve site sakinleri arasındaki ortak alanla tecavüz, imar kanununa aykırılıklar, evcil hayvanlar, ortak giderlere ilişkin davalarda sitenin temsil edilmesi

Sonuç olarak, site yönetimi için hukuki destek almak, yasal uyumluluğun sağlanması, anlaşmazlıkların önlenmesi ve olası hukuki sorunların çözülmesi açısından büyük öneme sahiptir. Bu nedenle, uzman bir hukuk danışmanı veya hukuk firması ile işbirliği yapmak, site yönetiminin daha sağlam temellere oturtulmasını sağlayacaktır.

Sitenizin ihtiyaçlarına göre çözüm paketi oluşturmak için lütfen bizi arayın.

2025 yılına ilişkin kira artış oranları

Daha önce Türk Borçlar Kanunun 344. Maddesinde 18 Ocak 2019 tarihinde yapılan değişiklikle, konut kiraları için kira artış oranı Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi ile sınırlandırılmıştı.

Bu sınırlandırma 1 Temmuz 2024 tarihi itibariyle kaldırılmıştır. Bu tarihten sonra yapılacak kira artışlarında öncelikle kira kontratında belirtilen artış oranı uygulanacaktır.

Kira kontratında herhangi bir arış belirtilmemiş ise TÜFE oranında artış yapılacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Davası

(TMK 166/3)

Anlaşmalı boşanma davası, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin açtığı davayı kabul etmesi hâlinde söz konusu olabilir. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek anlaşma protokolünü uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak protokolde gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur.

Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için

  1. Evlilik ilişkisi en az 1 yıl sürmelidir.

Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için evlilik ilişkisinin en az 1 yıl sürmesi gerekir. Evlilik ilişkisinden kasıt, taraflar arasında yapılan resmi nikahtan itibaren en az bir yıllık bir sürenin geçmiş olmasıdır. Taraflar arasında imam nikahı, nişanlılık ya da birlikte yaşama gibi hallerde geçen süre 1 yıllık süreye dahil edilemez.

  1. Eşlerin mahkemeye beraber başvurmalı ya da bir eşin açtığı boşanma davasını diğer eş kabul etmelidir.

Taraflar ortak bir dilekçe ile başvurmaları sonucu anlaşmalı boşanma gerçekleşebileceği gibi eşlerden birinin usulüne uygun olarak açmış olduğu boşanma davasındaki tüm talepleri diğer tarafın kabul etmesi ile de anlaşmalı boşanma gerçekleşebilir. Ayrıca boşanma davası çekişmeli olarak açılmış ve devam etmekte iken tarafların anlaşmalı boşanma iradelerini açıklayan protokolü mahkemeye sunmaları ya da duruşma esnasında anlaşma şartlarını duruşma zaptına geçirmeleri ile de anlaşmalı boşanma gerçekleşebilir.

  1. Taraflar hakim huzurunda boşanma iradelerini açıklamalıdır.

Kanun, tarafların iradelerini hakim huzurunda özgürce açıklayabilmeleri için anlaşmalı boşanma için bu şartı getirmiştir. Hakim tarafların iradelerinin herhangi bir nedenle fesada uğradığını tespit ederse boşanma talebini ret edecektir. Tarafların boşanma iradelerini hakim huzurunda bizzat açıklamaları gerekmektedir. Boşanma, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu için boşanma avukatının tarafların yerine geçerek boşanma iradesini açıklaması mümkün değildir.

  1. Hakim, boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu ile ilgili düzenlemeyi uygun bulmalıdır.

Tarafların, hakime sunmuş oldukları anlaşma şartlarındaki maddi-manevi tazminat, nafaka (İştirak ve yoksulluk nafaksı), çocukların velayeti, çocuklar ile kişisel münasebet gibi hususların hakim tarafından uygun bulunması gerekir. Hakim gerek görürse bu şartlarda değişikliğe gidebilir. Ancak hakimin yapmış olduğu bu değişiklikler taraflarca kabul edilmesi durumunda anlaşmalı boşanma gerçekleşebilir. Aksi durumda dava çekişmeli boşanma davasına döner. Ancak uygulamada hakimler genelde tarafların anlaşma sağladıkları şartları kabul ettiklerinden bu durum ile pek karşılaşılmaz.